Ana Sayfa     Sihirbazlık Sanatı ve Çalışmalarımız     Sihir Söyleşileri
 
Sihirbazlık Tarihi     Sihirbazlık Bilgisi Kaynakları     Zati Sungur

 

ÇALIŞMALARIMIZ ve SİHİRBAZLIK SANATI HAKKINDA BİLGİ

"Istanbul Magic Academy"nin sanatımıza yaklaşımını benimseyen Genç Nesil Sihirbazların da, 
 Selim Başarır'ın koordinatörlüğünde,
 gerçekleştirdikleri ya da içinde yer aldıkları özgün gösteriler ve yarışmalardan bazıları:

Sihirli Salı İllüzyon Gösterileri : 2002 ve 2003

Balkan Sihirbazlar Birliği : 2004, 2006, 2013

Tünel StreetArt İllüzyon Gösterileri : 2005

Sihir ve Tango Dans Gösterisi : 2005

İstanbul Oyuncak Müzesi (Gönüllü/Ücretsiz) İllüzyon Gösterileri : 2006 - 2014

İstanbul Magic Academy Atölye Çalışmaları ve Gönüllü Gösteriler : 2014 - 2017

 

 

Sihirbazlık Sanatı Hakkında

Tiyatrodan çok daha önceden beri dünya tarihinde var olan ve başlangıcında mistik 
çerçevenin hakim olduğu sihirbazlık sanatı, tarih içinde pek çok uzun süreli duraklama 
dönemleri yaşamış ve XIX. yüzyıldan itibaren kendisine ifade özgürlüğü bulup önce 
"bilimsel" öğelerle ve daha sonra XX. yüzyılın başından itibaren de "sahne sanatı" 
niteliği ile kendisini tanımlamıştır.
 
Dilimizde, sihirbazlık sanatçısını tanımlamak için "hokkabaz", "illüzyonist", "gözbağcı"
terimleri de kullanılmaktadır. Sihirbazlık (ya da illüzyon) sanatımıza yakıştırılmış gözbağcılık,
hokkabazlık gibi sıfatları, anlam kısıtlayıcı oldukları için tercih etmemekteyiz. 
 
Sihirbazın amacı seyircisine bir "oyun" sunmak değil, estetik değeri olan bir "sihirli an" 
yaşatmaktır ve buradaki temel ilke bu sihirli anın sadece bir bilmece-oyun sunma becerisine 
dönüşmeyip sanat değeri olan bir tarzda sunulmasıdır. Bu tanımdan yola çıkarsak, bizim 
bahsettiğimiz sihirbazlığın birtakım doğaüstü uğraşlarla hiçbir ilişkisi olmadığı, büyü, fal, 
medyumluk gibi konularla uğraşanlarla yollarımızın farklı olduğu herhalde açıkça anlaşılmaktadır.
 
Yaratılması düşünülen "sihirin" yaşamla bağlantılı olduğu, kullanılan tüm sihirbazlık araçlarının 
aslında birer yaşam simgeleri olduğu unutulmamalıdır. Aksi halde, sihirbazlık araçları sıradan bir 
oyuncak olmaktan öteye geçemeyecek ve yine aynı şekilde sihirbazda fazlası ile öne çıkacak 
bir teknik ustalık belirtisi de, meydana getirilmesi için onca emek harcanan sanatsal sihirli anı
 ve seyircinin beklentisinin odağını oluşturan "mucizeye şahitlik arzusunu" yok edecektir.
 
Sihirbazlık uzun bir eğitim süreci içinde öğrenilebilen bir sahne sanatıdır, birkaç "oyun" ya da
"teknik sır" öğrenmekle sihirbaz olunamaz, tıpkı bir tiyatro oyununu ezbere bilmekle tiyatro 
sanatçısı olunamayacağı gibi!..
Sihirbazlık eğitimi; sahne bilgisi, illüzyon repertuarı bilgisi, değişik mekan teknikleri, oyun 
uygulama teknikleri, beden kullanımı ve beden dili, seyirci psikolojisi, ışık bilgisi, makyaj bilgisi, 
kostüm bilgisi, araç yapım bilgisi, sihirbazlık tarihi bilgisi gibi pek çok konuyu kapsar.
 
Güncel sihirbazlık yeni bir boyut, yeni bir anlam kazanmıştır. Artık sihirbaz, birtakım "hileli 
kutular" kullanan değil, herkesin dokunup kontrol edebildiği, çoğu zaman her gün kullandığımız
eşyalarla da "mucizeler" yaratan bir kişidir ve bu kişi uzakta, her türlü teknik hileye uygun bir
sahnede değil, yakınımızda da bulunabilmektedir. Böylece, elimizin dokunacağı mesafeye gelmiş 
olan "sihir", her zamankinden daha eğlendirici ve daha etkileyicidir..